27 Mayıs 2012 Pazar

Çuvaldan Kurtarılan Minikler

Bu sabah hayvansever bir arkadaşım ağlaya ağlaya beni aradı.Apartman bahçesindeki 3 minik yavru ve annelerini üst kat komşusunun çuvala koyduğu sırada yakaladığını anlattı ve bana ne olur bunlara yer bulalım dedi.Ancak biliyorum ki gün geçtikçe yuvalandırmak artık çok zor.Artık hayvanseverlerin nerdeyse tamamının evlerinde minik dostları var:( Sokaklardaki dostlarımızı korumak gün geçtikçe zorlaşıyor.Kıyamadım ne yapalım al getir hepsini bana bahçemde bakarız dedim.Paşam dan kalan kocaman evimizi temizledik,bahçenin en güvenli alanına yerleştirdik,içine kendi minderlerini de koyduk.Annemiz muhteşem,yavruların yanından bir an ayrılmadı,yeri değişmesine rağmen hep yanlarında yattı,şimdilik miniklerinde annenin de keyfi yerinde.Şansları bol olsun diyerek yuva yarayan güzellerimizi görün istedim.



26 Mayıs 2012 Cumartesi

Zorla Günaha Giriyorum

Bugün kitapçıda dolaşırken bir kitap dikkatimi çekti.Yazarı Ayşe Yücelen, Kitabın Adı AÇIK KADINLAR İÇİN DUALAR....Doğrusu bu zavallı kadıncağıza para kazandırmamak adına kitabı almadım.Ama sanıyorum bayağı bir günaha girdim sayesinde.İnternette kendisine ulaşabileceğim bir adres bulamadım ama bir Birgül Hopancı isimli öğretmenimiz güzel bir yazı yazmış bu kitapla ilgili,paylaşmak istedim...Ayrıca bende başını kapatıp daracık pantolonlar ile her yerleri meydana arkadaşlar için bir kitap mı yazsam diye düşünüdüm.....


Yalova’da geçtiğimiz günlerde kitap fuarı açılmıştı. Çoğu kişi gibi yolum sahile düştükçe uğradım. O kadar çok kitap vardı ki hangisine bakacağımı bilemedim, istediğim kitaplardan birkaç tane aldım. İçlerinden bir kitap dikkatimi çekti, ayaküstü inceledim. Alıp tüm cümleleri irdeleye irdeleye okumak istedim, ama yazarına para kazandırmamak adına almadım. Kitabı merak ettiğinizi biliyorum ve açıklıyorum. 

Kitabın adı: Açık Kadınlar İçin Dualar
Yazarı: Ayşe Yücelen
Türü: İslam
Yayınevi: Ares
Gelelim içeriğine; Kuran-ı Kerim’de var olan tüm duaları kapsıyor. Başlıklar halinde bölümlere ayrılmış. İş yerinizin kısmetini çoğaltmak için, nazardan korunmak için, istiare için, evlilik için, hastalıklar için, tövbe için…. Uzayıp gidiyor. Şu iş için şu duayı üç kere, bu duayı beş kere okuyun gibi sayısal öneriler. 

Bu konu beni çok rahatsız etti. Başım açık olduğu için değil. Kitabın başlığı ve vermek istediği mesaj! Kur’an-ı Kerim’in meali başucu kitaplarım arasındadır, kafama takılan, merak ettiğim konuları okur incelerim. Kuran’ın hiçbir yerinde dualar sayı ile okunacak diye yazmaz ve kesinlikle açık/kapalı kadınlar şu duayı okuyacak, şöyle ibadet edecek ayırımına girmez. Bu kadar duyarlı bir yazar, nereden ilham alarak, neye dayanarak duaları ayırabiliyor, bu gücü kimden alıyor, nasıl bir zihniyettir ki bu yazdığı kitabın okuyan kişilere (hatta dinimize) ne kadar zarar verdiğini göremiyor???

Hiç kimse giyim kuşamından, inancından, siyasi görüşünden dolayı yargılanamaz, Yargılanmamalı! İnanmak, inancını istediği gibi yaşamak her insanın hakkıdır. Kitabın arka kapağından bir cümle: “Tırnaklarınızın uzunluğu ile dualarınızın uzunluğu ne kadar birbirine paraleldir bilseniz...” O zaman kadın başı açıksa ve tırnakları uzunsa daha çok dua etmelidir gibi bir yorum yapıyorum bu görüşe karşılık. Yazar bu dayanağının kaynağını açıklamamış. Açıklayamaz. Çünkü öyle bir kaynak olamaz. Bunu tek ben söylemiyorum. Bu konuyu internetten araştırdım, Diyanet İşleri Başkanlığına ve Sayın Süleyman Ateş’e mail yolladım. 

Gelen cevap aynen şöyle:
“Böyle şey olamaz. Başı açık kadına ayrı dua, başı örtülü kadına ayrı dua. Bunu yazan kişinin niyetini bilemem ama böyle bir anlayış İslâm’a kötülüktür, uydurmaları Kurân’ın üstüne çıkarmaktır. Benim eserlerimde ve yazılarımda dinin ve Kuran’ın ruhu anlatılır. İnsandan istenen saçı başı, görünüşü değil, kalbidir, kalp arılığıdır. Kuran Allah'a ancak temiz kalp getirenin esenliğe kavuşacağını vurgulamıştır. 
Süleyman Ateş

Bu gidiş hiç iyi değil. Yakında bu seçenekler çoğalırsa şaşırmayalım: Sarışınlara- esmerlere, renkli-siyah gözlülere, kısa- uzun boylulara dualar. Böyle bir saçmalık olabilir mi? En çok birliğe ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde milimetrik karelere bölündük neredeyse. Biz İslamiyet’i en güzel şekliyle yaşayan bir ülkeyiz. Tabiî ki bu şekilde Hz. Kur’anı kendi görüşleri doğrultusunda yorumlayanlar, düşünenler çıkacaktır, etkilenenler de. İşin en acı yanı Diyanet İşleri Başkanlığımızın bu tür yayınları göz ardı etmesidir. Halkı aydınlatma görevini tam olarak yapmamasıdır. Bu tür yayınlar, sohbetler inananlara yarardan çok zarar getirir. 

İyi niyetle, temiz bir kalple yapılan tüm duaların kabul edilmesi dileğiyle, sevgiyle kalınız.

20 Mayıs 2012 Pazar

Yarım Yamalak İşler

Pufffff hava kaç gündür yağmurlu,karanlık ve sıkıcı.Elimde bir sürü yarım işler var.Aslında bu havalar tam da evde oturup iş yapma havası ama galiba bende ters tepiyor:)) Elimde bir sürü iş var ama hepsi yarım yarım....


Bu galvaniz vazoyu İKEA dan almıştım.Üzerine lavantalar işledim.Şimcikkkkk bunun içine bahçemden orjinal ağaç dalları toplanacak ( tabi yağmurun durup dalların kuruması beklenecek) sonra yeşile boyanıp aralarına yapma lavantalar konacak.Veee bir dala içinde gerçek lavantanın bulunduğu minik bir lavanta kesesi asılacak.

Bu galvanizden 2 tane İkea dan alınmıştı.Ben bu boyama,peçete,dekupaj vs işlerden hiçççç anlamıyorum ama bir deneme yapayım dedim.Tabiki kusursuz olmadı ama ilk deneme için fena değil değil miiiiii?? Diğer galvanizi de bej tonlarında yapıp takımlamak istiyorum:))


Teslim ettiğim kanaviçe perdeden sonra bir daha kanaviçe sipariş almam diyordum ama kıramayacağım birinden sipariş alınca mecburen başladım yine.Daha sadece 3 gülünü işleyebildim:)) Yastık ve abajur olacaklar inşallahhhhhhh...Şimdi sizle bu paylaşımı yaparken yapraklarına başladım..
HEPİNİZE İYİ PAZARLAR....

16 Mayıs 2012 Çarşamba

11 Mayıs 2012 Cuma

Ayna Ayna Söyle Bana

Herkesin kedisi kendine güzel bilirim ama söyleyin ya oğluşum yakışıklı değil miiiii???




Mutluluk Bahanelerim

Hayatımda hiçbir zaman çok büyük hayallerin ya da mutulukların peşinde olmadım.Ufacık şeylerle gülmeyi ve mutlu olmayı başarabildim.Bazen bunun doğru mu yanlış olduğu konusunda kafam karışsa da yinede Behlül ün bir mırıltısı,telefonuma düşen basit bir mesaj,bahçemdeki kedinin minik yavruları,sevdiğim yazarın bir kitabını okumak,içimi hoplatan bir şarkı dinlemek bazen yetiyor da artıyor bile. Her zaman mutlu olmanız dileğiyle iyi haftasonları dilerim...Buyrun benim bugünkü mutluluk bahanelerim...

Behlül Bey nihayet sevgili kardeşim MİRAY cığımın yaptığı köşküne girmeye başladı.İlk zamanlar ben zorladım girmedi,sonra bende kendi haline bıraktım.2 gündür kapısından girip horul horul uyuyor:)) Baksanıza köşkün için de sırt üstü yatıyor.Miray cığıma Notumdur:)) Miraycım köşkün tepesindeki poları senin yaptığın kumaş zarar görmesin diye koydum,tırnakları ile yoluyor arkadaş.Yanlış anlaşılmayalım yaniiiii

Teneke kutu hastalığım var.Gördüğüm yerde almak istiyorum.Bunu dün aldım.Üstündeki renkli kek ler ve gövde kısmının kareli olması çok hoşuma gitti.Güzel ama dimiiiiiii????

Bunları da annem İKEA dan almış.Beyaz olan hakkında kötü fikirlerim var:)) En kısa zamanda yapıp paylaşacağım.Galvanizler bir müddet beklemede olacaklar

Oy oy oyyyy nasıl ama tepsimmm,çok şirin dimiiiiii?? Bu tepsi de sevgili ve çok özel diyebileceğim arkadaşım Şehnaz cığımın hediyesidir.Bloğu için BUYRUN TIK TIK

Tema Vakfının Duyurusu..Lütfen PAYLAŞIN


Yeryüzünün aldığı yağmur oranı 10 yıllık aralıklarda artar.
Bu sene (2012) dünyanın periyodik olarak en çok yağmur alan yıllarından biri olacak, bu nedenle yediğiniz kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik vb. meyvelerin çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın, hele çöp poşetlerine ASLA hapsetmeyin.'GDO'lu olmayan, doğal tohumlarınızı poşete atmayın.. toprağa atın'

Mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm altına gömün.
Üzerine de bir bardak su dökün.
Gömme imkanınız yoksa bi poşette bu çekirdekleri biriktirip yanınıza alın ( yada arabanıza koyun) arsa, tarla, toprak yol kenarı, yamaç gibi toprağı gördüğünüz alanlara bu çekirdeklerinizi savurun, korkmayın bu çevre kirliliği değildir aksine çevre için yeni hayattır.

Doğa hemen o yeni çekirdekleri kucaklar ve besler…
Yapacağınız en kötü hareket çekirdekleri poşetlere hapsetmektir !
Bunu yapmayın ve yaptırmayın.
Yapılan çalışmalarda doğaya başıboş atılan yada dikilen bu çekirdeklerin en az yarısının yeşerip ağaç veya bitki olduğu kanıtlanmış.
En büyük israflardan birisi meyve çekirdeklerinin çöpe atılması, ülkemiz adına küçümsenemeyecek büyük bir servet...
Daha yeşil bir ülke için, daha temiz hava için, toprak kaymasını önlemek ve yeni nesillerimize yeşil bir dünya bırakmak için hep birlikte elimizden geldiğince meyve çekirdeği gömelim, savuralım, fırlatalım…

Bu uygulama TEMA tarafından başlatıldı ve bilinçli toplum olarak bizlerin desteklerini bekliyor, Doğaya yardım etmek, gelecekte etrafımızı saracak beton ve gökdelenlerden alamayacağımız oksijeni karşılamak için bile bu çekirdeklerden çıkacak ağaçlara ihtiyacımız olacaktır.
Poşete koymadığınız her çekirdek için şimdiden teşekkürler..


9 Mayıs 2012 Çarşamba

8 Mayıs 2012 Salı

Böyle de Yatılmaz Ki

Bir dönüm bostan,yan gel yat Osman pozu:))




Gece Gece

Dün gece bizim için zor bir geceydi.Sebebini bilmiyorum ama Behlül üm dün gece hastalandı,3 kere kustu:(( Sabah 4 e kadar uyumadım,bu arada da boş durmadım.Şimdi oğlum daha iyi çok şükür:)) Buyrun gece gece ürünleri...






6 Mayıs 2012 Pazar

Mantar Panom ve Yeni Kanaviçem

Daha önce çok kedi baktım ve birçok kayıp yaşadım.Bazılarını ellerimle gömdüm,bazıları sessiz sedasız çıkıp gitti hayatımdan.Her birinde ayrı ayrı acılar üzüntüler yaşadım.En ağır kayıplarımdan biri güzel kızım GÜMÜŞ ün kuzenim olacak yaratık tarafından atılmasıydı.Onun acısı çok başka içimde.Ama nedense PAŞAM ın kaybı da beni fazlasıyla sarstı.Ona daha doyamadığım için mi? Yoksa daha çok savunmasız olmasından mı? Bilmiyorum.Hergün bahçeye indiğimde ya da sokağa çıkarken gözlerim onun minik suratını arıyor.Canım PAŞAM umarım merhametli ellerde çok mutlu olacağın bir yerdesindir.Bu arada yan apartmanın bahçesinde komşumun baktığı bir kedi vardı,çok güzel adı da MİNİK ve bu akşam komşum aradı gel yavruları gör diye.Hemen indim,tam 5 tane yavrusu olmuş,3 haftalık kadarlar:))Allah korusun bu minişleri.Neyse bu arada sıkıntıdan evde duran eski mantar panomu,elimde az kalan bir kumaşla kapladım.



Bu arada elimde perde siparişinden kalan kumaş vardı, www.goblenci.com dan ilgili desene uygun renklerde DMC Muline lerimi seçtim.Bu parçadan ve desenden 2 tane işleyeceğim,sonra 2 kumaşı el yapımı ve yine gül desenli bir dantelle birbirine monteleyip yastık haline getireceğim.Ayrıca yine aynı gül deseniyle abajur unu çalışacağım.Artık ne zaman biterse:))



4 Mayıs 2012 Cuma

Paşamdan Kötü Haber:( ve Takılar

Maalesef yakışıklı ve minik oğluşum PAŞAM dan kötü haber:(( Dün saat 17.30 da yemeğini verdim,18.30 indim tekrar ve YOKTU:(( Ne oldu bilmiyorum.En son en üst kat komşum 18 civarı 3 kadının bahçeye girip sevdiğini görmüş.Umarım biri evinde bakmak için almıştır,yoksa biraz sevip birkaç apartman sonra atmasalar bari.Paşam burda çok güzel kurmuştu düzenini bahçede ve kutusunda.Çok ama çok üzgünüm:(((  Sıkıntıdan sabaha kadar uyumadım,boş oturunca da zır zır zırlıyorum diye birkaç kolye yaptım.Bu haberden sonra paylaşmak benim de açımdan pek hoş değil ama artık bu kayıplara alışmak lazım,kendimi  perişan ediyorum resmen:(( Offfff offfff








2 Mayıs 2012 Çarşamba

Paşam ve Evi

Birkaç gün önce bulduğum yavru kediden bahsetmiştim,adı PAŞAM oldu.Bu yavruya yuva bulabilmek amacıyla ilanlar vermiştim.Başına birşey gelmemesi ve küçük olduğundan kutuda muhafaza ettiğimden bahsetmiştim.Ancak hayvansever adı altında bazı insanlar,kediyi kutuya kapattım diye kıyamet kopardı.Beni hem gerçek hayatımda hemde bloğumu izleyen arkadaşlarım çok iyi bilirler.Ben sokaklarda her gördüğüm kedi,köpek vs tüm hayvanlara elim geldiğince yardım edip beslerim.Bütün yaz bidonlarla sokaklara kaplarla su dağıtırım,kışın düzenli olarak sahil yoluna inip makarna tavuk dağıtırım.Bunları açıklamak zorunda olmak pek hoş değil ama herkesin şartları farklıdır,ben elimden geldiğince ve şartlarım doğrultusunda gerekli bakımı yapıyorum.Bu yavruyu eve alma şansım olsa zaten kimseye sormaz alırdım,kimsenin aklına ihtiyacım yok.Benim evdeki kedim hem çok kıskanç,hem asabi ve evim de 2.bir evcil için uygun değil.Keşke şartlarım elverse de evimi bu dostlarımla doldursam.Gelelim Paşa ya,PAŞA gündüzleri bahçe içinde serbestçe geziyor,saat başı ben inip kontrol ediyorum.Bu işe gerçekten emek ve mesai veriyorum.Gece geç saatte inip kutusuna koyuyorum,çünkü daha çok küçük.Bana akıl verenler çok biliyorsanız bu miniğe yuva bulmama yardım edin.Neyse.Paşanın bulunduğu kutu devasa bir buzdolabı kutusu.İçinde yemeği,suyu,yatması için minderi,kumu,hava alması için delikler ve ışık alması için penceresi dahi var.Ve sabah erkenden inip çıkarıyorum kutusundan.Açıkçası bende bayılmıyorum onu kutuda tutmaya.Ama birazcık büyüyene kadar başka şansım yok maalesef.Yani sinirimden kutunun da resmini çektim,buyrun sayın hayvanseverler,

Kutunun bulunduğu balkon altı oldukça güvenli,bu buzdolabı rafı sayesinde Paşam karanlıkta kalmıyor,apartmanın güvenlik lambası vuruyor camından içeri

Günlük süt,özel bebek mamaları,yumurta sarısı ve yaş mama ile besliyorum

Rahat uyuması için kedi yatağı ve arkada kumu var,günlük olarak da tüm gazeteleri ve kumu değişiyor

Ayrıca görmeden Paşa yı mutsuz ettiğimi söyleyenlere PAŞA nın dün çekilen resimlerini de ekliyorum